Basında Biz
Teksan Teneke farklı baskı efektleriyle zoru başarıyor
Rengarenk, kabartmalı bin bir çeşit teneke kutular ... Kimisinde modern dokunuşlar, kimisindeyse bir nostalji havası esiyor. Tüm bu tasarımları ortaya çıkaran Teksan, markaların bilinirliğini ve değerini dekoratif teneke kutu üretimi ile daha çok artırıyor.
Teksan Teneke Genel Koordinatörü Gökhan Aktaş, "Doğru işi yapmak için tek bir şansınız var, başarmanızın tek yolu doğru personel, bilgi, ekipman ve malzemeden geçiyor" diyor ve ekliyor; "Artık ihracat yapmayan bir firmanın ayakta durması çok zor. Hatta ihracat yapmanız bile bölgesel çeşitliliğiniz yoksa yeterli değil. Biz de ihracata çok önem veriyoruz." Son yıllarda artan ambalaj tüketimine bağlı olarak sektördeki rekabete ayak uydurmayı sağlam adımlarla başaran Teksan Teneke, ürettiği dekoratif teneke kutularla metal ambalaj sektörünün başarılı temsilcilerinden ... Aktaş ile gerçekleştirdiğimiz söyleşi ile ambalaj sektörünü değerlendirdik, firmanın baskı ve tasarımdaki yeniliklerini mercek altına aldık.
Teksan Teneke'nin sektöre giriş hikayesinisizden dinlemek isteriz.
Bir muhasebe bürosuna sahip olan büyükbabam Adem Aktaş'ın çok girişimci bir yapısı vardı. Birkaç değişik sektöre girmek için denemeleri olmuştu. 1968 yılında bir ortağıyla beraber İstanbul'un Eminönü ilçesinde ufak bir dükkanda Amir Teneke Kutu ismiyle teneke kutu üretimine başladı. Daha sonra 1976'da yeni bir ortaklık daha kurarak Teksan Teneke Kutu'yu İstanbul'un Eyüp ilçesinde faaliyete geçirdi.
Ambalaj sektörü gıda, kozmetik, tekstil gibi pek çok sektör ile iç içe geçmiş durumda. Ağırlıklı olarak hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz? Ürün yelpazenizde hangi ürünler en çok tercih edilenler arasında?
Biz dekoratif teneke kutu üretmekteyiz. Birçok üründe ikincil veya promosyonel ambalaj olarak kullanılan bu kutuları her sektörde görmeniz mümkün. En yoğun çalıştığımız sektörler çikolata, şekerleme, çay, kahve ve promosyon. Son dönemde birçok değişik şekilde kutular üretilse de, en çok tercih edilen ürünler değişik ebatlardaki dikdörtgen kutular diyebilirim.
Ambalaj hayatımızın ayrılmaz bir parçası
Ürünün görünürlülüğü ve markalaşma sürecinde ambalajın önemi yansınamaz. Bir ürünün tanıtımında ambalajın önemini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ambalaj sayesinde ürünün özelliklerinden tutun da markanızın değerlerine kadar birçok bilgiyi tüketiciyle paylaşabiliyorsunuz. Pazarlama açısından baktığınızda ürünün kendisi kadar ambalajın da önemli olduğunu göreceksiniz. Eskiden içindeki ürünü koruma ve taşıma özelliği olan ambalaj, artık marka deneyiminin bir parçası haline geldi. Yeni aldığınız bir tabletin kutusunu nasıl açtığınızı düşünün, bir gazlı içeceğin ikonlaşmış şişesi aklınıza gelsin, zeytinyağı denilince gözünüzde canlanan teneke kutuyu hayal edin veya organik pazarda kullanılan kese kağıdını hatırlayın. Kabul etmeliyiz ki, ambalaj artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası.
Tüketim alışkanlıklarımızdaki değişim ve şehirleşmenin ambalaj sektörüne etkilerini görebiliyoruz. Ambalaj sektörü nasıl bir değişim içinde sizce?
Tüketim alışkanlıklarımızdaki değişimi sadece şehirleşmeye bağlamamak lazım. Tüketici daha çok ürüne, daha ucuza, daha güvenli ve de daha hızlı bir şekilde ulaşmak istiyor. Sokağınızdaki bakkaldan peynir alırken ihtiyaç duyulan ambalaj ile İngiltere'den sipariş ettiğiniz bisiklet parçası için gereken ambalaj birbirinden farklı olmak zorunda. Aynı ürünü üreten iki firma da birbirinden farklılaşmak için değişik ambalaj kullanmak zorunda. Sebepler değişse de değişmeyen iki şey var: Birincisi, ambalaj tüketiminin artıyor ve artacak olması, ikincisi de çevre dostu ambalajların daha çok tercih edilecek olması. Çevre dostu demişken metalin sonsuz kez geri dönüştürülebiliyor olmasının, onu geleceğin ambalajı yaptığını da belirtmek istiyorum.
Bu işte tek bir şansınız var!
Ürünlerinizi incelediğimizde tasarımların baskı kalitesiyle başarıya ulaştığını görebiliyoruz. Baskı kalitenizle ilgili neler söylemek istersiniz?
Çok zor bir ürün üretiyoruz. İşimizin doğası gereği tek parti yaptığımız çalışmalar çok fazla. Kutu kalitesinin en önemli bölümü üzerindeki görseller. Saatte 5 bin levha baskı yapan bir makinede 500 levhalık ve 5, 6 veya 7 renkli bir baskı yapacaksınız, doğru renkleri yakalayacaksınız, renklerin bütün üretim boyunca aynı kalmasını sağlayacaksınız ve de maliyetler sebebiyle fire oranınızı makul seviyede tutacaksınız. Bütün bunlar bittikten sonra da 60 tonluk bir presle bu levhaya basacaksınız ama çizik ve ezik olmayacak. Doğru işi yapmak için de tek bir şansınız var, çünkü bu siparişi tekrar üretmeyeceksiniz. Bunu başarmanızın tek yolu doğru personel, doğru bilgi, doğru ekipman ve doğru malzemeden geçiyor. Her şeyde en iyi olmak zorundasınız. Biz de bunu yapmaya çalışıyoruz. Özellikle baskıda sürekli kendimizi geliştiriyor ve yeniliyoruz. Başka bir şansımız yok.
Ürünlerinizi özel efektlerle zenginleştiriyorsunuz. Bununla ilgili çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Son birkaç senede en çok istenilen efekt kabartma. Bu konuda kendimizi ciddi şekilde geliştirdik ve geliştirmeye devam ediyoruz. Hatta son birkaç senedir 3 boyutlu olarak adlandırdığımız değişik yüksekliklerde olan kabartmalar da yapıyoruz. Mesela, İzmir Saat Kulesi'ni bu şekilde kabarttığınız zaman, tasarım canlanıyor, adeta sizi kendi içine çekiyor. Bunun dışında mat, parlak veya yumuşak dokunuş (soft-touch) olarak adlandırdığımız efektler ile de ürüne değişik doku ve görsellik kazandırabiliyoruz. Tepsilerimizde ise kaymayı önleme uygulamamızla kullanım kolaylığı sağlıyoruz.
Yurtiçi pazarının dışında yurtdışı pazarından da talep geliyor mu?
Açıkçası artık ihracat yapmayan bir firmanın ayakta durması çok zor. Hatta ihracat yapmanız bile bölgesel çeşitliliğiniz yoksa yeterli değil. Biz de ihracata çok önem veriyoruz. Daha önceleri aracı firmalar kanalıyla ihracat yapıyorduk ama son 10 senedir kendimiz direkt ihracatçı bir firma olduk. İhracatımız yüzde 30 seviyelerinde ve artışta. Aşağı yukarı çoğu Avrupa'da olmak üzere 30 ülkeye ürünlerimizi yolladık. Bu aynı zamanda bizim için bir motivasyon sebebi.
Hedef en büyük değil en iyi olmak
Ambalaj sektöründe Türkiye'nin gelişimini nasıl görüyor ve kendinizi ambalaj sektöründe nerede konumlandırıyorsunuz?
Türkiye'de cari fazla veren nadir sektörlerden birisi ambalaj. Ürün çeşitliliği ve kalitesi açısından neredeyse yok, yok. Coğrafi olarak da çok iyi konumlanmış durumdayız. Sektör olarak çok ciddi bir potansiyelimiz var. Bölgenin ambalaj üssü olacağımızı düşünüyorum. Biz de bu doğrultuda var gücümüzle çalışıyoruz. Ancak bizim en büyük değil, en iyi olma hedefimiz var.
Sektörde fark yaratmak ve öne çıkmak için belirlediğiniz şirket politikalarınız nelerdir?
Türkiye'de yapılmayan kutuları yapmaya, zor projeleri gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bunu da yaparken masaya müşterilerimizle bir ortak gibi oturuyoruz. Bu bakış karşılıklı anlayışı ve esnekliği beraberinde getiriyor. Bir süre sonra bir nevi aile gibi oluyoruz ki zaten küçük bir aile firmasıyız.
Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) tarafından düzenlenen WorldStar 2017 Yarışması'nda ödül alan 11 Türk şirketinden birisiniz. Bu başarı hakkında neler söylemek istersiniz?
Bu sene bizim açımızdan bol ödüllü oldu. Gerek Ambalaj Ay Yıldızları'nda aldığımız Altın Ambalaj ödülü, gerek Asiastar'da kazandığımız Başkan Özel Ödülü, gerekse WorldStar ödülü bizi çok sevindirdi. Müşterilerimizin güveni, çalışanlarımızın fedakarlığı ve tedarikçilerimizin desteği olmasaydı başarı da olamazdı. Diğer firmaları da buradan tebrik etmek istiyorum. Ödül töreninde de beraberdik. O uluslararası platformda art arda anons edilen Türk firmalarını duymak gerçekten gurur vericiydi.
Son olarak, ileriki dönem için hedefleriniz nelerdir?
Biz 3 sene önce kriz atlatabilen, sürekli büyüyebilen, zor projeleri başaran, yenilikçi ama aile değerlerinden ödün vermeyip yapısı bozulmayan bir firma olma hedefi koymuştuk. Bu hedefe de nasıl gideceğimizin planını yapmıştık. Bu plan şu ana kadar işe yaradı. Aynı şekilde devam etmek istiyoruz.